Maraş’tan Gelir Serinlik
Yayladan esiyor serin bir yel,
Çarpar yüzüme, içime işler el el.
Ne tatlıda buldum, ne balda hası,
Dillerde destan Kahramanmaraş dondurması.
Sütü helal, saleple yoğrulur,
Bıçağa direnir, kolay da vurulmaz.
Dondurma değil bu, aşkın aynası,
Seveni bırakmaz Maraş dondurması.
Usta döver, kıvamı sabır ister,
Bir külah mutluluk, bin ömre yeter.
Ne yaz geçer ondan, ne kışın soğuk arası,
Gönüllerde taht kurar dondurması.
Yayladan esiyor serin bir yel,
Çarpar yüzüme, içime işler el el.
Ne tatlıda buldum, ne balda hası,
Dillerde destan Kahramanmaraş dondurması.
Sütü helal, saleple yoğrulur,
Bıçağa direnir, kolay da vurulmaz.
Dondurma değil bu, aşkın aynası,
Seveni bırakmaz Maraş dondurması.
Usta döver, kıvamı sabır ister,
Bir külah mutluluk, bin ömre yeter.
Ne yaz geçer ondan, ne kışın soğuk arası,
Gönüllerde taht kurar dondurması.
Maraş’tan Gelir Serinlik
Yayladan esiyor serin bir yel,
Çarpar yüzüme, içime işler el el.
Ne tatlıda buldum, ne balda hası,
Dillerde destan Kahramanmaraş dondurması.
Sütü helal, saleple yoğrulur,
Bıçağa direnir, kolay da vurulmaz.
Dondurma değil bu, aşkın aynası,
Seveni bırakmaz Maraş dondurması.
Usta döver, kıvamı sabır ister,
Bir külah mutluluk, bin ömre yeter.
Ne yaz geçer ondan, ne kışın soğuk arası,
Gönüllerde taht kurar dondurması.

